Bugün demokrasi üzerine yeniden düşünmeyi zorunlu kılan koşullar onun sembolik ve siyasal anlamına da dönüp bakmayı gerektiriyor. Lefort bu zorunluluğu demokrasilerden totalitarizme geçişi anlamak için hissetmişti. Günümüzde de siyaset teorisi, neoliberalizmin halkın egemenliği idealiyle kurduğu göstermelik bağı ve kitlelerin halk olma, kendisini bir topluluk olarak tarif etme karakteri üzerinde yarattığı tahribatı anlamak için bu sembolik dönüşümü yeniden ele almalı.
Günümüz felsefesinin en yaratıcı ve belki de bu sebeple en ayrıksı isimlerinden Jacques Rancière’nin kısa metinlerini bir araya getiren “Dissensus: Politika ve Estetik Üzerine” başlıklı derleme geçtiğimiz günlerde Ayrıntı Yayınları etiketiyle Türkçe olarak raflarda yerini aldı. Todd May’in kaleme aldığı bu inceleme 2010 yılında Notre Dame Philosophical Reviews’da yayımlandı. İncelemeyi, kitabın Türkçe baskısı vesileyle okurlarımızın ilgisine sunuyoruz.
Verso yayınlarından çıkan Mistaken Identity adlı kitabın yazarı Asad Haider, “iptal kültürü” terimini ifade özgürlüğü tartışmalarının tarihselliği içerisinden okumayı teklif ettiği bu yazısında tartışmaların beslendiği maddi olayları özetleyip; ortaya çıkan kutupların sınırlarını netleştiriyor.