Yokluğuyla oradaydı! Türkiye’de neoliberalizm, işçi sınıfı ve siyaset

Neoliberal dönemde sınıf bilincinin gelişimine dair handikapları aşma becerisi, 2021 yılının sonu itibariyle yükselişe geçen işçi eylemlerinin ne derece anlamlı siyasal sonuçlar üretebileceğinin de ölçütü olacak. İşçi sınıfı tekrar güneşin altındaki yerini alırken sosyalizme dair hafızayı da tazelemek, sosyalizmi emekçi sınıfların kurtuluş paradigması olarak yeniden canlandırmanın yollarını aramak, bu mücadelelere katkı sunmak için iyi bir seçenek gibi görünüyor.

Lenin’de proletarya hegemonyası: İşçi sınıfının öncülüğü

Alan Shandro’nun “Lenin ve Hegemonya Mantığı: Sınıf Mücadelesinde Siyasal Pratik ve Teori” başlıklı Lenin anlatısı, kendisinden öncekilerin iddia ettiğinin aksine, onun hakkında söylenebilecek sözlerin tüketilmesinin zor olduğunu okuyuculara hatırlatıyor. Kitabın 1970’lerde adeta yeniden keşfedilen “hegemonya” kavramının Leninist “proletarya hegemonyası” biçimindeki halatlarını belirginleştirme çabası devrimci teori açısından nitelikli bir müdahale.

Antonio Gramsci ve küresel etkisi

Antonio Gramsci, Marksist düşünceye hediye ettiği kavramlarla bu düşünsel geleneğe en özgün katkılardan birini yaptı. Yirminci yüzyılın önde gelen entelektüel figürlerinden biri olan İtalyan komünistin fikirleri Hapishane Defterleri’nden Seçmeler’in 50 yıl önce yayımlanan İngilizce çevirisi ile dünya çapında yayılmaya başladı. O günden bu yana etkili bir referans kaynağı olmayı sürdürüyor.