Şili’de yeni anayasanın reddi

2019’da Pinochet diktatörlüğünün bakiyesi olan anayasanın değişmesi talebiyle sokaklara dökülen, ardından 2020’de yapılan referandumda ise %78 gibi baskın bir kabul oyuyla yeni anayasa sürecinin resmen başlamasını sağlayan Şili halkı, yaklaşık iki yıl sonra geçtiğimiz eylül ayında yine sandığa gitti. Bu kez iki yıllık süreç sonunda hazırlanan yeni anayasa önerisini oylayan Şilililer, anayasayı hazırlama görevini yerine getirmek için seçim yoluyla bir araya gelen meclisin oluşturduğu taslak metne %62’lik oranla ‘ret’ oyu verdiler. Camila Vergara, ilk bakışta şaşırtıcı gelen, hala yürürlükte olan Pinochet’den miras anayasanın değişmesini isteyenler için hüsran verici olan bu sonucu yaratan mekanizmaları ve Şili halkını bekleyen süreci tartışıyor.

Demokrasi diye yutturulmaya çalışılan seçim ritüeli

Fransa’da neoliberal Macron ile faşist Le Pen arasında geçen cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turunun üzerinden iki hafta geçti. Solun dağınık ve güçsüz olduğu bir ortamda merkez siyasetin popüler figürü Macron, Le Pen karşısında bir kez daha galip geldi. Aradan geçen beş yılda pek az şeyin değiştiğini ortaya koyan Fransız düşünür Alain Badiou, seçimlerin 10 Nisan’da gerçekleşen ilk turunun hemen ardından yaptığı bu konuşmasında, sahici bir siyasallığın oy vermekten öte, hatta bunun tam aksi kutbunda bir edim olduğunu vurguluyor.

Ekonomi-politik ayrımında neyi seçeceğini seçme sanatı olarak toplumsal mücadele: Politik seçimler üzerine bazı notlar

Sağın karşısında kazanılan anti-neoliberal zafer ve mevcut tarihsel sınırlılıklar arasındaki gerilimde, o tarihsel sorudan kaçış yok: Seçimler ile mevcut düzeni değiştirmek mümkün mü?
Emekçilerin iktidar bloku içerisinde kurucu bir unsur olmadığı günümüz dinamikleri göz önüne alındığında bu yazının kaleme alınmasına sebep olan temel motivasyon, modern ‘burjuva’ devleti, oluştuğu tarihsel zemin olan Fransız Devrimi’nden koparıp burjuvaziye mâl etmenin, burjuva ideolojisinin emekçiler aleyhine en büyük tarihsel kazanımlarından biri olduğunun düşünülmesidir.

Slavoj Žižek: “Biden yalnızca Trump’ın daha insancıl gözüken bir versiyonu”

Temel antagonizma kurulu düzen ile Sol arasındadır. Bunun en açık şekilde ortaya çıktığı yer son başkanlık münazarası. Trump münazarada Biden’ı “Ücretsiz Sağlık Sigortası”nı savunmak ve “Sanders’la aynı fikirde” olmakla itham etti. Biden’ın cevabı ise “Ben Bernie’yi yenerek geldim.” oldu. Bu cevabın mesajı açık: Biden yalnızca Trump’ın daha insancıl gözüken bir versiyonu, birbirlerine muhalif olsalar da düşmanları bir.