Finansal riskin toplumsallaştırılmasının kurumsal sureti: Türkiye’de varlık yönetim şirketleri

Finansallaşma sürecinin kurumsal yüzlerinden biri olan varlık yönetim şirketlerinin başlıca işlevi, bankaların tahsil edemedikleri borçları belirli bir iskonto oranıyla satın alarak hem bilanço yapılarını güçlendirmek hem de kârlarını maksimize etmek. Ancak bu süreç, borçluların yalnızca mevcut borçlarını ödemeye devam etmelerini sağlamıyor; aynı zamanda onları finansal sisteme sürekli bir borçlanma döngüsü içinde yeniden dahil eden bir mekanizmaya dönüşüyor. Alkan, yazısında bu görünmez düzenin arkasındaki mekanizmayı açığa çıkararak, borç yeniden yapılandırma ve tahsilat stratejilerinin borçluları nasıl sürekli gözetim altında tuttuğunu ve toplumsal düzeyde finansal risklerin yayılmasına nasıl zemin hazırladığını inceliyor.

Hikâyemiz de mücadelemiz de ortak

ODTÜ’de araştırma görevlisi olarak çalışan sosyolog Sibel Bekiroğlu ve siyaset bilimci Mehmet Mutlu, haklarında yürütülen hukuksuz dava süreci bahane edilerek 9 Haziran’da açığa alındı. ODTÜ yönetimi tarafından ellerine tutuşturulan hitapsız, imzasız bir belgeyle öğrendikleri bu açığa alınma haberine karşı üniversite yönetimi ile bir görüşme talebiyle 20 Haziran’dan bu yana Rektörlük önünde nöbetteler. Sibel’i ve Mehmet’i nöbet alanında ziyaret ettik. Birinin elinde Ernst Bloch’tan Umut İlkesi, öbüründe Yaşar Kemal’den İnce Memed, ODTÜ Rektörlüğü önündeki merdivenlerde oturuyoruz. Yaşanan hukuksuz süreci, üniversiteye dönük saldırıları ve hepimizin ortak hikâyesini konuşuyoruz…