Dijital işçiye mektup

Dijital emek, bedenlerimizi yorgun ve tükenmiş hissettiriyor, zihnimizi karıştırıyor ve duygusal olarak bizi yıpratıyor. “Dijital emekçilere” seslendiği bu mektubunda Wark, dijital emeğin bedensel ve duygulanımsal maliyetlerine dikkat çekerken kafelerin armut koltuklarında “kendini gerçekleştiren”, dünyayı geze geze çalışan dijital işçi imajının ardındaki uykusuz saatleri, göz torbalarını ve özgürlük kılığına bürünmüş güvencesiz ve esnek yaşamları da ortaya koyuyor.

Kapitalizm dünyanın sonudur

Dünya büyük bir yıkımın eşiğinde, hatta tam ortasında. Orman yangınları, seller, kıtlık, kuraklık, iklim değişikliği, salgın, göçmen karşıtlığı, faşizm tehlikesi… Bitmek bilmeyen bir felâketler silsilesi, bir kıyamet döngüsü. Dünya bir yok oluşa, korkunç bir sona doğru sürüklenirken bu döngüden “çıkış” nasıl mümkün olacak? Alternatif yok mu? Jodi Dean, dünyanın değil, kapitalizmin sonunu tahayyül etmenin gerekliliğinden hareketle, giderek yaygınlaşan “kapitalizmin alternatifsizliği” hissiyatına karşı, mücadelenin, yoldaşlığın ve dayanışmanın önemine dikkat çekiyor.