Neoliberal kapitalizmin çıkmaz sokağında

Dünyanın ahvali nicedir bir çıkmaz sokak olarak betimleniyor. Dünyanın her köşesinde pahalılıktan, yoksulluktan, işsizlikten, borçluluktan mustarip milyarlarca insan ise bir çıkış arıyor. Ekonomik darboğaza, siyasal alanı toplumsal taleplere sınırlayan otoriter siyasal rejimleri eklediğimizde çıkışın kendisinin iktisadi, siyasi ve sosyal anlamda var olanın ötesine uzanması gerektiği açık. Kitaplarından makalelerine ve köşe yazılarına kadar yazdıkları her dile çevrilen, dünyanın en saygın iktisatçılarından Prabhat Patnaik ile neoliberal kapitalizmin krizini, otoriter rejimleri ve bu çıkmazın alternatiflerine dair “ne yapmalıyı” konuştuk.

Kapitalizmin krizi ve neofaşizmin yükselişi

Le Pen, Trump, Putin, Bolsonaro, Modi, Meloni… Artık adlarını bir çırpıda saydığımız bu “aşırı sağ” liderlerin küresel ölçekteki yükselişi, kökleri günümüz kapitalizminin krizlerine ve çelişkilerine dayanan küresel bir dalgaya mı işaret ediyor? Yeni kitabı “La nouvelle internationale fasciste”de [Yeni Faşist Enternasyonal] Ugo Palheta’nın iddiası bu. Ona göre, ne kadar milliyetçi olurlarsa olsunlar aşırı sağcı bu liderler birbirleriyle sadece faşist ‘kan kardeşliğinde’ buluşmuyor, kapitalizmin krizine karşı gelişen, eşitlik nefretine dayalı, küresel bir ‘sınıf kardeşliği’ de inşa ediyor.

Geç faşizm üzerine notlar

Gerek ulusal gerekse küresel ölçekte yaşanan politik süreçleri anlamak adına, belki de daha önce hiç olmadığı kadar, faşizm analojisine başvurulduğu bir dönemdeyiz. Alberto Toscano, Bloch’tan Adorno’ya, Sartre’dan Banaji’ye yirminci yüzyılda geliştirilen bir dizi faşizm teorisinden hareketle, bu analojinin bize ne gibi bilişsel ve stratejik olanaklar sunduğu üzerine kapsamlı bir tartışma yürütüyor. Geçmiş faşizm teorilerinin izini bugünde süren Toscano, öne sürdüğü “geç faşizm” kavramsallaştırması ile günümüze güçlü bir ışık tutuyor.

Şiddet üzerine

Ugo Palheta’nın Historical Materialism’in web sitesinde yayımlanan “Faşizm, faşistleşme, anti-faşizm” başlıklı yazısına cevaben kaleme aldığı bu yazısında David Renton, faşizmin şiddet ile ilişkisi üzerine bir tartışma yürütüyor.

Bolsonaro bir neofaşist mi?

Ugo Palheta’nın Historical Materialism’in web sitesinde yayımlanan “Faşizm, faşistleşme ve anti-faşizm” başlıklı yazısıyla başlayan faşizm tartışmasına bir katkı olarak kaleme aldığı bu yazıda Valerio Arcary, Brezilya özelinde yaşanan gelişmeler ışığında Bolsonaro’nun politik konumunu tartışıyor.

Emperyalizm ve faşizmin feodal bilinçdışı

Ugo Palheta’nın Historical Materialism’de yayımlanan “Faşizm, faşistleşme ve anti-faşizm” başlıklı yazısına cevaben kaleme aldığı bu yazıda Ken Kawashima, faşizmi kapitalizmin emperyalist aşamasında yaşanan krize yönelik bir reaksiyon olarak ele almayı öneriyor.

Evrensel faşizm?

Ugo Palheta’nın Historical Materialism’de yayımlanan “Faşizm, faşistleşme, anti-faşizm” başlıklı makalesine yanıt olarak kaleme aldığı bu yazısında Enzo Traverso, son yıllarda küresel ölçekte yükselen aşırı sağ hareketlerin “post-faşist” olarak nitelediği özgün yanlarını anlatıyor. Evrensel bir “faşistleşme” dalgasına karşılık Traverso, ulusal bağlamların çeşitliliğini gözeten bir anti-faşist mücadeleye olan ihtiyacı vurguluyor.