Felsefe nedir? Neden Yunanlılar tarafından icat edilmiştir? Felsefede Yunanlılara özgü olan nedir? Gilles Deleuze’ün Michel Foucault üzerine verdiği derslerin üçüncü cildi olan “Özneleşme”, editörlerimizden M. Çağlar Atmaca’nın çevirisiyle, önümüzdeki hafta Otonom Yayınları etiketiyle raflardaki yerini alacak. Kitaptan aldığımız bu metin, Deleuze’ün, bir öğrencisinin işte bu sorularına verdiği yanıttan tadımlık bir kesit.
Çoğu zaman birbirinin aksi duygular olarak kavradığımız korku ve umut, aslında tam da birbirini besleyen iki duygu olabilir mi? İktidarların, tebaalarını yönetilebilir kılmasında bu iki duygunun nasıl bir rolü vardır? Spinoza’nın, bir insanlık hâli diye sunduğu “ruhsal dalgalanma” (fluctuatio animi), duygusal belirsizlik penceresinden baktığımızda, korkunun güdümündeki bir umut bizi nereye götürür? Korku ile umut arasındaki bu duygusal salınımı aşmamızı sağlayacak yeni silahlar arayışında, Mustafa Çağlar Atmaca’dan “Duygulanımsal bir Ekonomi için Notlar” yazı dizisinin ikinci bölümü…
Vincennes’in felsefe bölümü, hocaları-öğrencileri ve müfredatı özelinde baktığımızda da bu deneyimin bir zamanlar ‘‘militan bir güce’’ sahip düşüncenin (siyasal düşüncenin/siyaset teorisinin/felsefesinin) o günden bugüne ‘‘zayıf düşünce’’ye nasıl teslim olduğunu göstermesi açısından da çarpıcı.