Bugünün emperyalizmi ve değişen dünya ekonomisi: İstanbul’da kritik tartışmalar

International Initiative for Promoting Political Economy'nin (IIPPE) yıllık konferanslarının on dördüncüsü bu yıl “Değişen Dünya Ekonomisi ve Günümüz Emperyalizmi” başlığıyla 4-7 Eylül 2024 tarihleri arasında İstanbul Bilgi Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlendi. Pınar Kahya’dan konferans notları...

International Initiative for Promoting Political Economy’nin (IIPPE) yıllık konferanslarının on dördüncüsü bu yıl “Değişen Dünya Ekonomisi ve Günümüz Emperyalizmi” başlığıyla 4-7 Eylül 2024 tarihleri arasında İstanbul Bilgi Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlendi. Türk Sosyal Bilimler Derneğinin (TSBD) de organizatörlerinden olduğu konferansa bu yıl James Galbraith, Alan Freeman, Utsa Patnaik, Prabhat Patnaik gibi politik ekonominin dünyaca tanınmış saygın isimlerinin yanı sıra Galip Yalman, Ayşe Buğra, Erinç Yeldan gibi Türkiye sosyal bilimlerinin önde gelen akademisyenleri de katıldı. Yaklaşık 400 kişinin 380 bildiri sunduğu konferansın ilk günü tüm gün süren Kapitalizmde Piyasalar ve Devletler, Çin’in Yükselişi ve Dünya Ekonomisine Etkileri, Değer ve Ücret ve Filistin çalıştaylarıyla geçerken, devam eden üç gün boyunca tarımdan emeğe, kalkınmadan finansa, toplumsal yeniden üretimden devlete, politik ekonominin tüm çalışma alanlarından yüzlerce bildiri sunuldu. Bölgesel dağılım anlamında hem katılım hem araştırma anlamında çeşitliliğin olduğu konferansta Afrika’dan Hindistan’a, Brezilya’dan Çin’e değişen dünya ekonomisinin dinamikleri tartışılırken, özellikle davetli konuşmacılar neoliberalizmin ve emperyalizmin krizine ve dünya ekonomisinin değişen dinamiklerine dikkat çektiler.

Prabhat Patnaik konuşmasında neoliberalizmle birlikte dünya ekonomisindeki iş bölümünün sermayenin serbest dolaşımı nedeniyle ters yüz olduğunun altını çizerken, bu durumun Küresel Kuzey’de reel ücretlerdeki düşüş, Küresel Güney’de mülksüzleşme yoluyla birikim olarak tezahürünün mali disiplin amentüsü ile birleştiğinde bir çıkmaza girdiğini ifade etti. Neoliberal birikimin çıkmazının toplumdaki uç öbeklerin yaygınlaşması, yani neo-faşizmin yükselişi ile paralel olduğunu ifade eden Patnaik, neoliberalizmin çıkışsızlığından neo-faşizmin bertaraf edilmesi için kurtulmak gerektiğini dile getirdi.

Trevor Ngwane, BRICS’in alternatif olup olmadığını merkeze alan konuşmasında, emperyalizmle rekabet halinde olduğu iddiasındaki BRICS ülkelerinin Güney Afrika’da, Brezilya’da, Hindistan’da neoliberal ve otoriter politikalar izleyerek emperyalizme alternatif oluşturamayacağını, emperyalizme karşı halkların mücadelesinin esas olduğunu belirtti.

Katılımcılardan Utsa Patnaik, neoliberalizme birlikte yoksulluğun azaldığı argümanının doğru olmadığını, yoksulluğun ölçülme parametrelerinin değiştiğini vurgulayarak, dengeli ve yeterli beslenme endeksleri yerine tüketim endeksleri ile ölçülen yoksulluk olgusunun gerçekleri çarpıttığını ifade etti. Neoliberalizmle birlikte, sağlık, eğitim, ulaşım gibi hizmetlere erişimde piyasanın belirlediği fiyatları etkileme gücü olmayan hane halklarının kesintiye gideceği tek kalemin gıda olduğunun altını çizen Patnaik, yetersiz beslenmenin ölçülmediği için yoksulluk verilerine işlenmediğini aktardı.

Konferansın son gününde Türkiye oturumunda, Erinç Yeldan, Türkiye ekonomisinin son yıllardaki bunalımın kökenlerini aktarırken, Ayşe Buğra bunalımın toplumsal boyutlarının genç işsizliği, kadın işsizliği gibi yönlerine dikkat çekti. Galip Yalman ise özellikle Merkez Bankası politikaları üzerinden yürütülen tartışmaların yetersizliğine dikkat çekerken, Can Cemgil Türkiye’nin dış politikasının açmazlarını tartıştı. Türkiye’de siyasal iktisat ve Türkiye’nin siyasal iktisadı tartışmalarına oldukça önemli katkılar sunan konferans, dünya ekonomisinde yaşanan bunalımın yeşil dönüşüm, yeni sanayi politikası, yeni ekonomi gibi alternatiflerine dair sorgulamaların artması temennisi ile sona erdi.