Bu söyleşi dizisi ile çelişkileri her geçen gün derinleşen toplumsal gerçekliğimizi tartışırken aynı zamanda sınıfsız bir toplumun inşasında gereksindiğimiz kuramsal gereçleri gözden geçirmek isteğindeyiz.
Üniversite, her geçen gün artan yoğunlukta bir saldırı ile karşı karşıya. Niteliksizleşen eğitim, kadrolaşma, kariyerizm, piyasalaşma, güvencesizlik, gelecek kaygısı, eleştirel düşünceye tahammülsüzlük, ihraç edilen hocalarımız, iş’e yaramayan diplomalarımız… Bu dosya, süregiden bu saldırılar karşısında basitçe bir savunma olmanın ötesinde, neler olup bittiğini
Birlikteliği, adına “Üniversite” denilen kurum aracılığıyla mümkün olmuş ve tamamı üniversitelilerden oluşan bir çevrimiçi yayın kolektifi olarak, ikinci dosyamızda parçası olduğumuz “Üniversite”yi bir kurum, bir fikir, bir mekân ve özgül bir toplumsallık olarak ele almayı planlıyoruz.
Fazla zamanımız yok. Geçmişten bugüne, pek çok ilerleme kaydettik. Bütün bu gelişmeleri aktivist, örgütlü, kararlı insanların bir araya gelip dünyayı değiştirmek için çalışmaya başlamasıyla sağladık. Dolayısıyla, iyimser olmak için nedenlerimiz var.
Bir grup genç sosyal bilimcinin savaşların, sömürünün, eşitsizliğin, açlığın, yoksulluğun ve tahakkümün son bulduğu bir dünyaya erişme mücadelesine nefesleri yettiğince katkı sunma çabasının ürünü olarak yola çıkan textum, yolculuğuna “Küresel Salgın Günlerinde Emeğin Halleri” başlıklı bir dosya çalışmasıyla başlıyor.