Berkay Koçak

Lisans derecesini 2015 yılında Bilkent Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümünden, yüksek lisans derecesini ise 2017 yılında siyasal düşünceler tarihi alanında tarihsel maddeciliği ve siyasal düşüncenin toplumsal tarihi (social history of political theory) metodunun gelişimini incelediği çalışmasıyla Orta Doğu Teknik Üniversitesinden aynı bölümden aldı. Bu incelemeyi doktora tezinde de uygulamalı olarak Alman siyasal düşünce tarihi üzerinde devam ettirdi. 2018-2024 yılları arasında doktora araştırmasını Yeni Zelanda Waikato Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Politikaları Programında, "Kant’s Universalism in Historical Context: Repoliticising the Foundations of a Seminal Political Philosophy" başlıklı teziyle yaptı. Doktora eğitimi sırasında, Waikato Üniversitesi Siyaset Bilimi Programı ve Otago Üniversitesi Siyaset Programında siyaset kuramı, karşılaştırmalı siyaset ve siyasal düşünceler tarihi alanlarında dersler verdi. Araştırma alanları arasında Marksist siyaset kuramı, tarihsel maddecilik, eleştirel siyasal iktisat, Politik Marksizm ve siyasal düşüncenin toplumsal tarihi metodu bulunmaktadır.

Climate change as class war: Interview with Matt Huber

Matt Huber’s Climate Change as Class War (2022, Verso) has sparked significant debates in Anglo-American circles with its class-based approach to the climate crisis. Rejecting consumption-focused narratives and reframing the crisis through the lens of power structures in production relations, Huber argues that the climate crisis is essentially a class war—one that must be fought against the ruling classes controlling energy, industry, and the means of production. In response to questions by Berkay Koçak, Huber invites reflection on how this class-centered perspective can resonate in the Global South, in semi-peripheral economies, and especially within neoliberal contexts like Turkey.

Sınıf savaşı olarak iklim krizi: Matt Huber ile söyleşi

Matt Huber’ın Climate Change as Class War (2022, Verso) adlı kitabı, iklim krizine sınıf temelli yaklaşımıyla Anglo-Amerikan çevrelerde önemli tartışmalar başlattı. Tüketim odaklı anlatıları reddeden ve krizi üretim ilişkilerindeki iktidar yapıları üzerinden yeniden çerçeveleyen Huber’a göre, iklim krizi esasen bir sınıf savaşıdır—ve bu savaş, enerjiyi, sanayiyi ve üretim araçlarını elinde tutan egemen sınıflara karşı verilmelidir. Berkay Koçak’ın sorularını yanıtlayan Huber, bu sınıf merkezli yaklaşımın Küresel Güney’de, yarı-çevre ekonomilerde ve özellikle Türkiye gibi neoliberal bağlamlarda nasıl karşılık bulabileceği üzerine düşünmeye davet ediyor.

Emperyalist hegemonya rekabetleri, yeşil dönüşüm ve yeniden sanayileşme

18 Mayıs 2025

Soğuk Savaş sonrasında “ebedi” addedilen küreselleşme söylemi paramparça olurken, 2008 krizi, pandemi ve iklim felaketleriyle derinleşen çoklu krizler sarmalında kapitalizm, farklı renkleriyle yeniden organize olmaya çalışıyor. “Yeşil” ve “gri” tonları arasında salınan bu yeni dönemin nasıl şekilleneceği henüz meçhul, ancak ona esas rengini verecek olanın toplumsal/sınıfsal mücadeleler olduğu da açık. Bidenomics’ten Avrupa Yeşil Mutabakatı’na uzanan “yeşil kapitalizm” projelerinin, Küresel Güney üzerindeki hegemonya mücadelesinden bağımsız okunamayacağını ortaya koyan Berkay Koçak’tan bu kapsamlı tartışmaya dair ilk notlar…

Siyasi Kapitalizm: Küresel kapitalizmin yeni çağına taze bir bakış

26 Mayıs 2024

ABD merkezli “siyasi kapitalizm” tartışmalarını ele aldığı bu yazıda Berkay Koçak, Robert Brenner’ın siyasi kapitalizmin “sermayenin kâr oranını saf politik güç ile belirleyen yeni bir birikim rejimi olduğu” tespitini açıyor. Koçak’ın tabiriyle, bu birikim rejiminde, klasik liberalizm paradigmasının en kor çekirdeğinde olan piyasa kapitalizmi (görünmez el), yerini kâr ve güç arasındaki ilişkinin siyasi kertede belirlenmeye başlandığı, bölüşümün yukarı yönlü ince bir mühendislik ile planlandığı ve sınıfsal bir uzlaşı olmadan kurulan yeni bir örgütlenmeye bırakıyor.