İşimizi çalan robotlar değil, kapitalizm

Robotların ve yapay zekânın “akıl almaz” gelişiminin işlerimizi elimizden alacağına ilişkin anlatı artık hepimizin mâlumu. “Otomasyon ve İşin Geleceği” başlıklı kitabı yakınlarda Türkçeye çevrilen Aaron Benanav tam da buna itiraz ediyor: Ona göre, işimizi elimizden alan robotlar falan değil; eskiden olduğu veya olması gerektiği kadar hızlı iş yaratamayan ve kalıcı bir iş ve ekonomik güvenlik duygusu oluşturamayan kapitalizm, sorunun ta kendisi. Kitabının çevrilmesi münasebetiyle görüştüğümüz Aaron Benanav, otomasyonun iktisadi tarihinden Evrensel Temel Gelir’e, teknolojinin komünist toplumun inşasındaki rolünden bu gelişimin Küresel Güney üzerindeki özgün etkilerine kadar birçok konuda Mustafa Çağlar Atmaca’nın sorularını yanıtlıyor.

Dosya çağrısı: “Teknoloji, İş ve Toplum”

Bize öyle geliyor ki, çalışma ve istihdam ilişkilerinde gözlemleyebildiğimiz bu “yeniliklerin” ve “gelişmelerin” yanı sıra kapitalist üretim ilişkilerinin doğası gereği dayattığı gereklilikler uyarınca birtakım sürekliliklerin de izi sürülebilir.

“Yapay zeka bunalımda”

Herhalde teknolojinin hayatımızdaki en şahane “panzehir etkisi” insanları çalışmaktan özgürleştirme potansiyelini gerçekleştirmesi olurdu. Fakat görünen o ki bunun aksine doğru gelişmeler yaşıyoruz ve bu yaygınlaşacağa benziyor. Teknolojik yeniliklerin sağladığı zamandan ve enerjiden tasarruf etme imkânı, çalışanların lehine değil daha ziyade aleyhine sonuçlar üretiyor. Dolayısıyla bu bizi toplumsal ve siyasal bir olgu olarak teknolojinin ne amaca hizmet edeceğini belirleme noktasında insan müdahalesini düşünmeye götürüyor.

İşsiz bir dünya?

Büyük ölçüde otomatize edilmiş bir dünyada insanların yeri ne olacak? Kitlesel bir teknolojik işsizlik mi kapıda? “Automation and the Future of Work” kitabı geçtiğimiz yılın sonunda Verso’dan yayımlanan Aaron Benanav, bu sorular etrafında işin ve çalışmanın geleceğini tartışıyor.