İş’in ötesinde: Ücretli emek ve toplumsal dönüşüm

“Teknoloji, İş ve Toplum” dosyamız için bir araya gelen editörlerimiz, dosyada yer alan çalışmaların bir şekilde temas ettiği emek, ücretli emek, güvencesizlik ve esneklik, kapitalist işin günümüzdeki görünümleri ve bunun toplumsal yansımalarına dair çok temel meselelere farklı hatlardan yaklaşımlar sunmaya çalışıyor. Kübra Altaytaş’ın sorularını yanıtlayan Mutafa Çağlar Atmaca ve Burak Ceylan, bu tartışma ile okuru dosya hazırlık çalışmalarına dâhil ediyor, tartışmaya davet ediyor.

Dijital işçiye mektup

Dijital emek, bedenlerimizi yorgun ve tükenmiş hissettiriyor, zihnimizi karıştırıyor ve duygusal olarak bizi yıpratıyor. “Dijital emekçilere” seslendiği bu mektubunda Wark, dijital emeğin bedensel ve duygulanımsal maliyetlerine dikkat çekerken kafelerin armut koltuklarında “kendini gerçekleştiren”, dünyayı geze geze çalışan dijital işçi imajının ardındaki uykusuz saatleri, göz torbalarını ve özgürlük kılığına bürünmüş güvencesiz ve esnek yaşamları da ortaya koyuyor.

Değişmekte olan bir dünyada özgürleşme ve eşitlik

Kapitalizm basitçe bireyselliğin hüküm sürmesi değildir, o da kendi müşterek dünyasını organize eder. Eşitsizlik üzerine kurulu olan ve mütemadiyen yeniden ürettiği dünyasını… Bu dünyanın gözle görülür kesinliği karşısında eşitlik dünyası ise daima müphem ve deneyseldir; kendilerine özgü zamansallıkları ve kendilerine özgü etki biçimleri olan tekil eylemler, ilişkiler ve bağlar icat edilmesi ve bu icatların çoğulluğu yoluyla sürekli yeniden kurulması ve tekrar tekrar yeniden şekillendirilmesi gerekir.

Yokluğuyla oradaydı! Türkiye’de neoliberalizm, işçi sınıfı ve siyaset

Neoliberal dönemde sınıf bilincinin gelişimine dair handikapları aşma becerisi, 2021 yılının sonu itibariyle yükselişe geçen işçi eylemlerinin ne derece anlamlı siyasal sonuçlar üretebileceğinin de ölçütü olacak. İşçi sınıfı tekrar güneşin altındaki yerini alırken sosyalizme dair hafızayı da tazelemek, sosyalizmi emekçi sınıfların kurtuluş paradigması olarak yeniden canlandırmanın yollarını aramak, bu mücadelelere katkı sunmak için iyi bir seçenek gibi görünüyor.

“Yapay zeka bunalımda”

Herhalde teknolojinin hayatımızdaki en şahane “panzehir etkisi” insanları çalışmaktan özgürleştirme potansiyelini gerçekleştirmesi olurdu. Fakat görünen o ki bunun aksine doğru gelişmeler yaşıyoruz ve bu yaygınlaşacağa benziyor. Teknolojik yeniliklerin sağladığı zamandan ve enerjiden tasarruf etme imkânı, çalışanların lehine değil daha ziyade aleyhine sonuçlar üretiyor. Dolayısıyla bu bizi toplumsal ve siyasal bir olgu olarak teknolojinin ne amaca hizmet edeceğini belirleme noktasında insan müdahalesini düşünmeye götürüyor.

Covid-19 ve iş krizi

Pandeminin gün gibi ortaya çıkardığı gerçek şu: İklim çöküşü, yapısal işsizlik ve git gide düşen yaşam standartlarıyla yüzleşilen ve bütün bunların faturasının en ağır biçimleriyle yoksullara çıkarıldığı geleceksiz bir dünyaya doğru ağır adım yürüyoruz.

Bir 2020 değerlendirmesi: Doğal sınırlar ve sol arayışlar

Doğal afetler, yangınlar, savaşlar, pandemi ve elbette mücadele… Yüzyılımızın beşte birini geride bıraktığımız 2020, müstakil bir takvim yılından çok daha fazlasıydı. Onur Acaroğlu’ndan, salgının bile dizginleyemediği; Avrupa’dan Asya’ya, Afrika’dan Amerika’ya yayılan, dünyanın dört bir yanını kasıp kavuran isyanlara küresel bir bakış…

Kapitalist nitelikleriyle neofeodalizm

“Özgür ve eşit aktörler”, kapitalizmi feodalizmden ayıran yönetim mantığı kurgusudur. Feodalizm iç içe geçmiş bir hiyerarşiler sistemi değildir yalnızca, ama başkası için iş yapmaktan doğan sömürünün ortadan kaybolmadığı ve somut olarak deneyimlendiği bir sistemdir. Benim sorum bir bakıma Dean’in neofeodalizm dediği dönüşümler boyunca bu kurguya ne olduğu.

Neofeodalizm: Kapitalizmin sonu mu?

Ya artık kapitalizm değil de daha kötü bir dönemin içindeysek? Bugün var olan hangi eğilimler kapitalizmin kendisini daha kötü bir şeye dönüştürdüğüne işaret ediyor?

Emel Memiş ile söyleşi: “Biz kadınlar hep krizdeydik”

Kadınlar homojen ve tek bir sınıf halinde olmadığı için tüm sınıf ve diğer kategorik ayrımları kesen bir durumda. Tabii ki ortak sorunlarımız var ama bazı sorunlarda ortaklaşamıyoruz. Yoksul hanelerde yaşayan kadınların karşılaştığı sorunlar bambaşka; göçmen, ücretsiz aile işçisi, tarım sektöründe ve kayıt dışı çalışmak durumunda kalanlar bambaşka sorunlar yaşıyor.

DOSYA: Küresel Salgın Günlerinde Emeğin Hâlleri

Bir grup genç sosyal bilimcinin savaşların, sömürünün, eşitsizliğin, açlığın, yoksulluğun ve tahakkümün son bulduğu bir dünyaya erişme mücadelesine nefesleri yettiğince katkı sunma çabasının ürünü olarak yola çıkan textum, yolculuğuna “Küresel Salgın Günlerinde Emeğin Halleri” başlıklı bir dosya çalışmasıyla başlıyor.

Korona günlerinde sağlık çalışanları

Salgınla mücadelede sağlık merkezlerinin, hastanelerin içerisindeki emek süreci ortaya bir Covid proletaryası çıkarmaktadır. Yani en karmaşığından en basitine burada yürütülen bütün işler ayrıştırılamaz bir değer yaratmaktadır.

Güvencesizlik kıskacında kafe-bar emekçileri

Kafe ve barlar gibi işletmelerde günübirlik, çoğunlukla kayıt dışı çalışmak durumunda olan emekçilerin çalıştığı esnek ve güvencesiz emek piyasasının içerisinde barındırdığı çatlaklar korona virüs salgını ile su yüzüne çıkmaya devam ediyor.